İrtibatı Koparmayalım!
diline sağlık deyimi
sözü tam yeri geldiğinde söyleyen kimselere teşekkür yollu söylenir. örnek: Hay diline sağlık, iyi dedin.
- böylesine can kurban
- boyun kesmek
- araziye uymak
- düşman ağzı
- bekle yarin köşesini
- emekleme dönemi
- fırıldak gibi
- rüyasında bile görememek
- yediden yetmişe
- dosta düşmana
- başını vermek
- oğul balı
- arının yuvasına çöp dürtmek
- oldum bittim
- ateş alır gibi
- çıngar çıkarmak
- gedik açmak
- babaya oturmak
- zihin açıklığı
- alttan güreşmek
- yüreğine su serpilmek
- allem etmek kallem etmek
- çiçek olmak
- akıl etmek
- dünyayı haram etmek
- mihenk taşı
- ağza düşmek
- edi ile büdü
- bileğinin hakkı ile
- canı istememek
- arkasına düşmek
- buz kesilmek
- suyu bulandırmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
sözü tam yeri geldiğinde söyleyen kimselere teşekkür yollu söylenir. örnek: Hay diline sağlık, iyi dedin.
(1) birbirine çok yakın kaş. (2) kaşları böyle olan kimse. (3) öfkeyi belirtmek için birbirine yaklaştırılmış kaşlar, örnek: Onu çatık kaş görünce susup kaldım.
Israrından, iddiasından, direnmekten vazgeçip karşısındakinin dediğini kabul etmek; yüksekten atıp tutmayı bırakarak yumuşamak.?Yelkenleri nasıl da suya indi dediğini yaptıramayınca.?
(Birinin) Bir istekte bulunurken, karşısındakinin değer verdiği birini öne sürüp, 'onu seversen isteğimi yerine getir' vb. anlamında bir yalvarma ya da ant sözü.
Örnek: Sevdiklerinin başı için bunu kimseye söyleme.
"Araları bozulmak, bozuşmak" anlamında tehdit olarak kullanılır.
Hareketlerini düzeltmezsen külâhları değişiriz, ona göre!
Bektaşinin birisi züğürt kalmış. Hem yaz ayı hem hava çok sıcak. Orada burada gezmekten yorgun düşmüş, aç bi aç dolaşmaktan halsiz kalmış. Tam cami yanından geçerken öğle ezanı okunmaya başlamış. Cami avlusuna girip şadırvandan suyunu içmiş. Abdest alanları görünce de "Bari ben de abdest alayım. sonra da cemaatle birlikte namaz kılar, çıkışta da mendil açarım" diye düşünmüş.
O sırada bir Rum bakkal, şadırvanda terazisinin kefelerini yıkamaktaymış. O da bunaldığı için, külahını çıkarıp yanına koymuş. Bektaşî, abdest aldıktan sonra kendi külahı yerine Rum bakkalın külahını alıp başına geçirmiş. Namaz sırasında bütün cemaat, başında Rum külahıyla namaza gelen bizim Bektaşiye bakıp durmuş.
Namazdan sonra Bektaşî herkesten önce camiden çıkıp kapı önüne mendil açmış. Cemaattekiler "Bakın şu Ruma, Müslüman olmuş, hem de güzel güzel namazını kıldı." diyip keselerinde ne var ne yok Bektaşînin mendiline dökmüşler. Bu durum Bektaşînin çok hoşuna gitse de pek bi anlam verememiş. Tam mendiline sığmayan paraları külahına doldurmak için başındaki külahı çıkarınca bir de ne görsün, Külah onun külah değil. Kendi kendine "Durum şimdi anlaşıldı. Cemaat beni Rumdan dönme Müslüman zannetti. Mangırlar bu yüzden geldi, Demek ki bazen külahları değişmek gerekiyormuş" demiş.
işi yapan, sorumluluğu yüklenen, bütün yükü çeken falan kişidir ama o işten yararlanan, o işte sözü geçen filan kişidir anlamında söylenir, örnek: Dernekte davul Ali'nin boynunda, tokmak Ahmet'in elinde, bunu herkes biliyor.
mecaz her şeyde o kimsenin yaptığı gibi davranmak, onu izlemek, onun isteklerine göre davranmak.
(1) Atın ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde yerde durması. (2) Coşmak, kükremek, baş kaldırmak.?Azgın at şaha kalkarak binicisini sırtından yere attı.?
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.